30 Haziran 2010 Çarşamba

Değişmeyen tek şey değişimin kendisi.



Bu gece herşey belli olucak.İnsanlar gerçekten değişebilir mi bunu görücem.Umarım değişimler göz önünde olur,yalansız.Bir insanın bazı huylarını değiştirmeye çalışmak çok yanlış ama bazen başka çözüm yolu kalmıyor işte.E tamam gülü seven dikenine katlanırda.Gülünde kendine düşen görevleri yapması gerekir.Dikenleri azaltmak gibi mesela.


Bazen diyorum herşeyin mükemmeline sahip olamam ki.Ama olay o değil aslında zaten mükemmel olsun istemiyorum ki sadece - daha iyi - olsun istiyorum.Ayrıca köpeğim yüzünden yazamıyorum şuan burnunu elimin altına sokmaya çalışıyyor.1sn devam edicem.


-heh ne diyodum.bu işler ,bazı değişimler hep daha iyisi içindir.Ama değişmeyecek insan daha kötüsünede hazırlıklı olmalıdır.Ben bir insan için birkaç değişimim olmasından rahatsızlık duymam , kendimden ödün vermediğim sürece tabiki.


neyse bahcede;rakı , balık , mangal yapıyoruz.






bon appetit hepinize,banada tabi :))




Ps:Hala tatil havasına giremedim ben yaaa.

29 Haziran 2010 Salı

Romeo.. Neden romeosun sen ?


Hep böyle şiirler yazacağım,duygusal bir blogum olsun istedim.Ama ne yazık ki hep Shakespeare modunda takılamıyorum.Öyle olduğum nadir anlarda var tabi mesela; duygularım içimde dans ediyormuş gibi oldugunda , sevgim ağzımdan taşacak yer bulamadığında , ağlamaktan gözlerim şiştiğinde filan.Her dakikada öyle olunmazki zaten.Düşünsenize sevgiliyle kokoreç yiyorsunuz , komik birşey oluyor ve ''yerim seni'' demek yerine '' Savaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye senin güzelliğinin ganimeti yüzünden;gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye , gönlüm ister ...'' diye girişiriyorsun.Olmuyor,komik oluyor işte.İsanın içinde Romeo yaşamıyor ki Ama elimden geldiğinde dışa vuruyorum duygularımı , dile döküyorum. Ama karşımdakinin dökmesi daha da özel birşey.Kadınız biz duymak isteriz kanıtlasanızda , kulaklarımızla duymak isteriz.Ama ben bu konuda çok şanslı hissediyorum kendimi.Hem duyabilmek , hem söylebilmek güzel şey.Çekinmeden..Zaten bi ilişkide ''Acaba?'' sorusu varsa ve hala açık olmuyorsan daha flört aşamasından çıkamamışsınız demektir.O Yüzden açık olun.O an ondan nefret mi ediyorsun söyle,deli gibi aşık mısın.Söyle ama abartmadan,bilirsin erkektir :)) Neyse ama şunuda unutmayalım ki , her kadının kavgada ''Senden nefret ediyorum'' demesine , erkeklerinde her ilişkide ''Sen farklısın.'' demesine inanmıycaksın.Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.


Hadi ben kaçar sabahın dördünde pizza yapıcam.

Offf Hayat çok zor :))

Maç kaç kaç ?


Anlamıyorum bu erkeklere yancılık yapan kadın olayını.Nedir yani amacınız? Yok maç hastasıymışsınız yok dedikodu sevmezmişsiniz yok alışveriş yapmazmışsınız yok kadınlar dırdırcıymış erkeklere hak veriyormuşsunuz falan fıstık.Nedir yani bu şimdide onlara hak vererek yaranmak moda mı oldu ? Kadınlar sevgili yapınca bütün kız arkadaslarını ekermiş filanda,erkekler yapmıyor mu bunu? Bunu söyleyende muhtemelen yalnız ve fesattır zaten.Erkekler daha cok yanındadır sevgilisinin.Adı üstünde çünkü erkektir o zaten olması gerektiği zaman arkadaşlarınla , olması gerektiği zamanlarda da sevgilinle olursun.Eğer ilişki zaten oturmuş ve seviyeliyse bilirsin birşeyleri.Ve eğer arkadaşların seni ekiyorsa sorun sendedir güzelim nasıl bir arkadaş olduğunu gözden geçirmelisindir önce.Şimdi yeni moda bu herkes şişko olduğunu kendini beğenmediğini mütevazi olduğunu erkeklere hep destek tam destek takıldığını filan yazıyorda.Kuru sıkıyorsunuz arkadaşlar.Hayatında dedikodu yapmamış kadın daha annesinin karnından doğmadı.Bizde kadınız biliriz huyunuzu suyunuzu da bu taktik olmaz , benden size söylemesi :)) Birkaç blog gezinin , emin olun hak vericeksiniz söylediklerime..
Buarada artık eski siyah beyaz filmlerdeki gibi kadın kaçıyor erkek kovalıyor yok,günümüzde erkek kaçıyor kadın kovalıyor farkındaysanız.Ne yazıkki bu işler böyle artık.Alışın bari de kılık değiştirme çabasında olmayın :))



öpenzi

25 Haziran 2010 Cuma


Çok güzel duygular içindeyim,alışmış ve akışına bırakmış.Sikimdemi Dünya hessaaabı.neyse şimdi ilk başta demek istiyorum ki bütün erkekler aynı bok.İyi , kötü erkek yok.Hepsi aynı.Dışardan narin gözüken adam aslında tam bir odun olarak cizgili pijamalarıyla kanepede uyuya kalan bi su aygırına dönüşür.Önceden ettiğim kavgalarımızı şimdi en yakından duyuyorum.Erkek problemleri işte , daha doğrusu EGOsu.Pohpohlıycaksın sütünü eksik bırakmıycaksın ki seni tırmalamasın.Mesela yanımda kız bağırıyo çocuğa YETEEER! diye .. Onlara kızıp yazıyorum zaten bunuda. Sevgiliye değildi bu yazı :))



ha buarada sağım pembe önüm mavi solum yeşil arkam siyah.Rengarenk bir ortamda griyim ama o renkler benim için ahenkle dans ediyor ve bu bana huzur veriyorr..


24 Haziran 2010 Perşembe

'' I DONT HATE PEOPLE , I JUST FEEL BETTER WHEN THEY ARE NOT AROUND. ''

Saçmasapan.

Araba kullanışından midem bulanmayan tek insan sevgilim.Sırf araba kullasından değil diğer insanların her huyu batar bana ama onun batmıyor.Başkasında olsa yüzüne bakmayacağım seyler onda hoşuma bile gidiyor.Ama ona söylemiyorum tabi bu tür şeyleri.Ben böyleyim kimseyi şımartamıyorum.Zaten ağzımdan cıkmıyor.Mesela dün, sabah olmuş biz anca uyucaz , tabi benimki küçük bir panda olup her saniye uyuduğu için o sızmadan seni seviyorum demek istedim.Söylemedim , sakladım o iki kelimeyi bile.Hiç söylemedim mi ? Tabi ki söyledim.Söylememem cekindiğimi göstermiyor zaten.Bazı seyleri fazla söylediğinde anlamı kayboluyor ben bunu istemiyorum ilişkimde,hayatımda.
Böyle cok fazla şunu yaşıyoruz bunu söyledi bana, söyle yaptım diye bahsetmek istemiyorum çünkü iğrenç bir yerde yaşıyorum ben.Yalan rüzgarının çekildiği ilk yer burası olmalıymış.İnsanlar dedikodu yapmak için , birşeylere burunlarını sokmak için yalandan yavşıyorlar bile sana.Çok acınası anlıycağınız.Tek bir lafımıı bile ciddiye alanlar olabilir , bu laf salak saçma insanların ağzında dolanabilir.Yani , eğer Bodrumda yaşıyorsan düşündüğünüz kadar özeliniz olmuyor.Her an hakkınızda laklak yapmaya hazır çingene potansiyeline sahip insanlar var.Hergün biriyle yüzyüze geliyoruz.Ama ben yeterince kendimi soyutladım insanlardan , ben ve çevremdeki çoğu insan kabuğumuza çekildik ve orda birbirimizle mutluyuz.Beni yaklaşık 18 ay önce bu ayarsız ve gereksiz insanlardan çekip kendi dünyasında yaşatan insanı belki bu yüzden de çok seviyorum.Beni kendi masalında yasattıgı için, yaşamımız sadece iki kişilik bir öykü olduğu için.Böyle döktürdüm de aslında burda görünen pamuk kıvamındaki romantikliğim yansımaz pek fazla kararlarıma , tavırlarıma.Ben hep odun olayım , karşımdaki mıçmıç olsunda az naz yapayım isterim hep.Fazla çekilmezim.Ben hep dırdır edip başını şişiriyim sen sus filan böyle biriyim ben. En cok sevgilime şaşıyorum bazen.Dır dır dır susmadan saçmalarım önce hiçbişey söylemez devam ederim patavatsızlıkta yaparım sonra sert bi bakışla adımı söyler hop susarım.Sonra yine devam eder güler yüzlülüğüne.Benim laflarımı çeken insanın evine sabır taşı dikiyorlarmış.Kuşlar söyledi.

22 Haziran 2010 Salı

1o.12.o8




Ellerine dokunduğumda,

Uyuyakaldığımda omzunun üstünde.

Yanağıma bıraktığın öpücüğünle uyandığımda,

Sonra sımsıkı sarıldığında.

Senin yastıgında, senin çarşafında uyuduğumda.

Senin yanında..



Mutluyum..



21 Haziran 2010 Pazartesi

Paix


Beni bir kırkbeş dakika filan rahat bıraksanız ?
Şöyle bir yerde biraz kafamı dinlesem ?
Sesiniz kesilse filan..

*Küçük bir kaçamak lazım bana.Telefonum laptobum ve insanlardan uzak.





Boş konuşuyorum şimdiden yalan olur o iş.Neyse.. Bizde hayaliyle yetiniriz :)
o6:14 oldu uyku tutmadı kalktım tuş tıklatayım azcık dedim de,yok.En iyisi uyuyayım ben bir dahaki sefere artık.


Herkese Bonjour, Bana Bonne nuit.
Öpüldünüz..

13 Haziran 2010 Pazar

chocolate.


Ciddi ciddi göte gelmiş durumdayım.Suratsız anlamsız bir insanım suan.Ağlamıyorum gülmüyorum.Sürekli dumur olmuş gibi bi ifadeyle geziniyorum pişkin pişkin.Kendimi makarna cips ve çikolatayla mutlu etmeye çalışıyorum.Ve ben yaklaşık 9 aydır cips tarzı birşey yemeyen bir insan-dım.Buraya bile yazasım gelmedi günlerdir.Neler oluyor bilmiyorum ? Kendi içimdeki çatışmaların yüzünden olan bu halime öfkeliyim.Düşüncelerim yüzünden bu modumdayım.Hiç kimseyle kavga etmeyip söyleyemediklerimi , kendime söyleyip kendimle tartısıyorum.Anlamış değilim.
''what is goin' on ?''
O mükemmel kafası her bedene uyan bazardaki artist amcadan bile bıktım.
Neyin kafasını yaşıyorum ?? Neyden sıkılıyorum ?? Ne istiyorum ?? Kendim anladığım an sizede söyliycem.
i promise.
ihi.

8 Haziran 2010 Salı

absurde.

ulan ne ilgi hastası bir hatun oldum.İlgi alıyorum devamlı almayıncada arsızlaşıyorum.Mesela telefonumda attıgım son mesaj ''beni seviyorsun beni yanında istiyorsun''.Kendimi bu şekilde tatmin ediyorum.Ama biliyorum işte karşımdakinin de düşüncelerini.
Neyse bugüne gelince. Babam benimle oğlan çocuğu gibi oynamaya çalışıyor izin versem güreşicek benimle.Sabah sabah onunla uğraştım birde.Daha doğrusu akşam akşam.Uyku düzenim içine sıçılmış , sifonda çoktaaan çekilmiş vaziyette.Sonra biraz kendime vakit ayırdımm.Morlaşmış , torbalı gözaltlarıma bakım yaptım.Dedim aynaya ne meymenetsiz solgun ölü birşey oldun sen ya..Çemkirdim bildiğin.Aldırmıyorum ayna arızalı.Neyse sonra gittim defile için kıyafet provasına mükemmel cici bi kıyafet dolabı gibi bir ev.Şimdi eve geleli saatler oldu,karnım acıkmaya başladı sabah 4te akşam yemeğimi yiyeceğim sanırım.O değil de blog yazmak bağımlılık yahu.İnsanlık görevimmiş gibi içimde bir vicdan azabı oluyor yazmayınca.Biliyorum biliyorum herşeyde olduğu gibi burayıda boşlayacağım.Ama yok bir süre daha var o olaya.
Neyse bugün çok minnoş çok cici bir ruh halindeyim.Saçmalayasım herkesi mıncıklayasım filan var.O yüzden şuan kedime acıyorum.
Gidip birşeyler tıkınayım da zıbarayım en iyisi.

night night :)

7 Haziran 2010 Pazartesi

freak.

Saat başı sevgilime mesaj atıp onu eve geç kaldın diye uyarıp huzursuz etmekten zevk alıyorum.Televizyonu son ses izleyip evdekileri huzursuz etmekten de zevk alıyorum. Kendi huzurumu kaçırmaktanda zevk alıyorum.Ciddi ciddi hemde.Arıza mıyım neyim.Zaten geçenlerde duydum bizimkiler ben deliyim diye bana karışmıyorlarmış kendi halime bırakmışlar beni.Sevineyim mi,üzüleyim mi bilemedim.Hep böyle bütün grilerin içinde bir pembe ben mi cıkmalıyım.Bir anormal ben mi olmalıyım anlamadım.İstemdışı bile ne yapsam ''kaçık'' durumuna düşüyorum.Mesela şuan herkesin poposunda pireler uçuşurken benim feci derecede adrenaline ihtiyacım var.Kanım hızlanıyor yapacak birşey yok.

Ama acaba diyorum.. Cidden onlar haklı da ben kaçık mıyım ??
ACABA ??!! Biraz.. ??


Bırrak yaa kaçık,huzursuz,sapşal ve mutlu bir insanım ben.
Gerisi kimin umrunda :))

I'M THE WILD ONE BABE .

6 Haziran 2010 Pazar

fantôme

Kendi sesimi bile duymayacağım kadar elektronik müzik istiyorum şuan odamda.Ve delicesine yanıp sönen ışıklar.Kimseyide istemiyorum yanımda yayılayım şöyle bir yere.Tavanda kocaman bir ayna olsun.Saatlerce yukarı bakayım istiyorum.işte o an hiç birşey düşünmemek istiyorum.bunu seviyorum ben.Yalnız ama kendimle dolu olmayı,kendimle arkadaş olmayı filan.En cok yaptıgım şeyde bu zaten.Aynadaki kız var ya , o en iyi dostum işte.
Yada;
Pariste olmak istiyorum şuan o yağmur kokan havasını koklayayım istiyorum balkonumda.Çıkıp tek basıma zevk aldıgım seyleri yapayım mesela.Louvre'u baştan sona gezeyim,bütün mağazaların altını üstüne getireyim,Channel'de beğendiğim bir elbiseyi küçük not defterime çiziyim , bir parkta oturup elimde kahvemle dergi karıştırayım istiyorum.
Yada;
Bir an önce Temmuz gelsinde sevgilimle bunları yapmanın tadını çıkarayım istiyorum.

Bunları yaşamak hayal etmekten bile güzel olsun istiyorum.
Yok yok çok şey istemiyorum aslında.

Bir avuç mutluluk :)

4 Haziran 2010 Cuma

instability.

Karşı koyamıyorum.Beynimdeki gürültü ele geciriyor doğrularımı.Damarlarımda dolaşan alkollede şuanda gitgide zorlaşıyor herşey.Yazmakta bile güçlük cekiyorum hatta. Ama kalbimin orası varya , sızlamıyor. Hatta huzurlu orası. Sadece varlıgıyla bile yüzümü güldüren insanlara olan sevgimle dolu orası.Onun dışında herşeyim , değişken. Ruhum , düşüncelerim , inançlarım. Ama değişmeyen bişeyler var;
Sevgi.
Sevgim.
Sevgilim.

3 Haziran 2010 Perşembe

Ya susarak yada binlerce kelime kullanarak ifade edilecek tek insan benim için.
Nasıl anlatılır ki saatlerce onu uyurken izlemenin mutluluğu ?
İnsanlar tarafından kirletilmiş aşk kelimesi bile tarif edemiyor onu.
Kalbinin atışlarını parmak uçlarında hissedebildinmi hiç ?
Ellerini tuttuğunda kanın kanına karıştımı?
Yanagında onun ellerini hissederek uyandınmı ? Ve sonra gözlerini huzurla kapadın mı ?
O yanında değilken nefes alamıyormuşsun gibi oldumu hiç ?
İnancını kaybetmemek için tutunduğun tek bir nedenin oldumu hiç ?
Bir insan ihtiyacın olan herşey ve daha fazlası oldumu senin için ?
Seni karanlık bir dünyadan çıkarıp kendi masalında yaşattı mı ?
Onun içindeki güzelliği gördünmü hiç ?
Sadece onun için geçmişini hatırlamadığın oldu mu ?
Peki bir insanı hayatının merkezine koydun mu hiç ?
Sana her dokunuşunda karıştın mı onunla?
Gerçekten farklı.
Sevilesi duyguları öpülesi yanakları aşık olmak mı ?
Çok başka,Anlatamamki.
Hissedemezsin ki..
'Onun her bir hücresini ayrı ayrı seviyorum.'


1o.o1.1o 00:39

Mademki Türksün gösterki ürksün mod.

İnsanlık manasız işler dalında oscar alıcak yakında.Nedir bu ya , sürekli çevreyi kirleten Türkiye hakkında tek birşeyi takip etmeyen insanlar 2 tane şey duyup ülkeleri için ölecek duruma nasıl geliyorlar inanamıyorum.Lanet facebookta en bilgisizler bile Türküz Türküz diye bağırıyorlar.Hatta onuda geçtim Hitler'in sözlerini resimlerini filan reklam ediyorlar.Ne oluyorsunuz ya ? İnsanları katledenlerimi şimdiki kötü tarafa örnek gösteriyorsunuz? Yeni mi anladınız birseyleri ? Ne saçma bi milletiz biz ya.

bilemedim ama merhaba diyim.

Kendini bilmezlik bu olsa gerek.Gayet mükemmel olan hayatımda sorun olmasada sorun yaratabiliyorum ya helal bana.Gülebildiğin kadar mutluymuşsun ya hani , ben hiç mutlu değilim o zaman bugün.Yaz gelsin herşey bitsin , yanıma bi sevgilimi alıyım da gideyim istiyorum.Biraz huzur biraz deniz o kadar.Belki o zaman şu ruh halinden çıkarım.O kadar büyük bi boşluğa düştüm ki ne yapsam ne etsem derken hop blog açarken buldum kendimi.2 güne kapanır orası ayrı.Neyse ilk bloga böyle depresif girdik ama , sadece bugüne özgü bu.Azcık dengesiz bir ruha sahibimdir , ama fazla değil azıcıkk.. Yine kendimi kandırdım,siz kanmayın :))