29 Temmuz 2010 Perşembe

Kurumuş ve yıllanmış kocaman bir ağacın yeniden yeşillenmesi gibi birşey.
Sonbaharda güçlü olsun diye hergün suluyorsun onu.
Bense güneş gibiyim canım pahasına besliyorum;
Fidanken selviye dönüşen ağacımı..

27 Temmuz 2010 Salı

nonsense

5-6 yaşında bi çocuk düşün
annesini kızdırır
bişey kırar
bi bağrış
sonra tekrar güllük gülistanlık
sen bi çocuk mu istiosun
?
yetişkin insansınız ikinizde..




Bunu dedi bir arkadaş..

O an anladım,hiç konuşmadık.

Hep üstünü kapatıp bir sonraki olayı bekledik susarak.




Ve aynı arkadaşım birşey daha söyledi ;

olay sakalda değil canım kafada :)



Haklıydı.
Sevmişiz,Bundan daha güzel yalan mı var?

Sevdanın son vuruşu :))

O çok sevdiğin şarkı varya kulağıma fısıldadığın , şimdi tam sana uydu o şarkı.
Sen aşkı çiçek böcek güneş bulut sanmışsın.
Mevsimlerine göre uyuyup,uyanmışsın.
''Sen artık benden sonra sevemezsin,yanmışsın.''
Yüreğimden çıkardım attığın kör kurşunu.



Heh şimdi hakedeni buldu.
THE B*TCH IS BACK!

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Erkekler;

*Sıcak bir yatakla gerçek bir aşkın farkını anlayamazlar.


*Saatlerce televizyon izlemeyi seninle sohbet etmekten daha eğlenceli bulurlar.


*Kocaman dudaklı,büyük göğüslü kadınlar önceliklidir onlar için.


*Sizi canları istediğinde görmek , istemediğinde aramak bile istemezler.


*Sizi yatıya davet ederler ama siz kendi isteğinizle bunu yaptıgınızda istemediklerini gözlerinden anlarsınız.


*Her zaman tutmayacaklarını bile bile söz verirler.


*Anlık istekleri için sizi büyük şeylerle kandırırlar.


*Genellikle hayalkırıklığının burukluğunu mutluluktan daha fazla hissettirirler.


*Bak senin için şunu yaptım deseniz,ama bunu yapmadın derler.


*Kendileri birinci sırada siz ise arkadaşlarından sonra gelirsiniz.


*Onlar için emek harcayıp yaptığınız şeyler bir anlık tebessümden başka bir karsılık verdirmez onlara.


*Yarın ne olacağı umurlarında değildir.


*Sonucunu bilmeden hatalarını üstüste tekrarlarlar.


*Teşekkür etmezler.


*Ne derse desin onların hep sizi seveceğinden asla emin olamazsınız.


*Söylediklerinin %70'i içten değildir.


*Mutlu eden değil,mutsuz eden şeyleri yapmakta ustadırlar.


*Gözyaşlarınız onlar için ego tatmininden başka birşey değildir.


*Hayatlarındaki tek karşı cins asla siz olamazsınız.


*Siz onun ailesine girmek istersiniz,o sizinkinden kaçmak.


*Siz sarılıp güzel bir film izlemek istersiniz,o ise futbol kanallarını.


*Kendi pisliklerini kapatmak için size bok atmak en zevk aldıkları şeydir.



Erkekler mi ?



MUTLULUĞA ENGELDİRLER.

23 Temmuz 2010 Cuma

''Avazın çıktığı kadar yalnızsın aslında.
Avazın çıktığı kadar alkole batır,esrara batır,kokaine,eroine batır gövdeni;
Yine de kurtulamazsın temennimden:Sen benim kucağımda vereceksin son nefesini ve ben alıp o son nefesi bir kavanoza koyacağım;nesiller boyu sergileyeceğim o aşksızlık,ihanet,vicdansızlık kokan nefesini.''

K.İ.

3 yanlış 1 doğruyu götürür,bu böyle.

Herif ben ona küstüğümde rahat ediyor ya.Ne biçim bi pişkinlik bu.Konuşmuyorum,kavga ediyorum hatasını anlasın diye kıçımı yırtıyorum , onun işine geliyor konuşmamamız.Daha rahat yapıyor yapacaklarını.Öyle bir insan ki bence sıkıldığı zaman kasten hata yapıp bu hale getiriyor bizi.2 gündür tek kelime konuşmuyoruz ve adamın sikinde değil.Ne mesaj ne bir arama.Birde yaptıklarıma değer diyorum.Hiçbir erkek onlar için kendimizden ödün vermemize değmiyor.Eskişehire gidecek ablam benide çağırdı uzaklaşsam iyi olur diyorum,sonra bu sefer suclu duruma ben düşücem diye gitmekte istemiyorum.Ama bakıcazz..Sadece anlamadığım şu ki neden sadece bana sana aşığım diyen adam böyle oluyor.Geçmişimi düşünüyorumda ondan önce herkes her dakika buluşmak plan yapmak isterdi.Bunun umrunda değil.Tabiki iyi seyleride var ama hataları onları bile kapatıyor artık.Korkuyorum açıkcası böyle devam ederse sevgim bitecek ve ona katlanıcak büyük bir güç kalmayacak diye.Ne demişler üç yanlış bir doğruyu götürür..

22 Temmuz 2010 Perşembe

''Missing Loving Hoping''

Müsait bir şarkıda indir beni.


En çok izlerken sevdim seni.

Uyurken..

Müsait bir şarkıda indir beni.

-Ki unutmayayım.

Mırıldanırken..


How can i ever trust you again ?




Benden bu kadar.Gerçekten..
Herşeyi kaybettik,aşk gitti.
Sen kazandın.Ve şimdi bu hiç eğlenceli değil.
Herşeyi kaybettik,aşk gitti.
Seninle dünyamızın bozulduğunu hissediyorum ve bir şekilde sen beni görmezden geldin.
Hayatımızı değişmiş şekilde bulduk.
Sevgilim,sen beni kaybettin..

Ve biz denedik..
Nasılda ağladık,kendimizi kaybettik.
Herşeyi kaybettik, aşk gitti.
Denedim ,inkar edemezsin.
Buna rağmen savaşı kaybettik.
Şimdi üzgünsün biliyorum..

Biz çok ta güzeldik.
Ama sen beni kandırdığında o tarafı seçtin.
Pişman olucaksın evet.Ama şimdiden çok geç..
Sana birdaha nasıl güvenebilirim ki ??


Sevgilim,sen beni kaybettin..



..

20 Temmuz 2010 Salı

Trust no one , be silly.

Kimseye güvenmiyorum!! Herkeste beni arkadan vurma potansiyeli var.Arkadaşlarımdan tut sevgilime ordan aileme kadar.Hepsi bi şekilde yarıyolda bıraktı beni , yada arkamdan vurdu.Çok sinirliyim suan artık insanlar bana bişey yapmadan (eğer daha önce bir yanlış yaptılarsa) yapabilme ihtimallerine kızıyorum.Bağırıyorum çağırıyorum sinirleniyorum.Ama artık o kadar kırılganımki bu konuda.Anlayamazsınız.Hep iyi niyetimle yaklastım.İnsanların kirli ellerini ben tertemiz elimde tuttum ama amaçları benide çamura batırmakmış ben bunu geç fark ettim.Ben yine salağı oynarım hiç merak etmesinler,çünkü içim hala tertemiz..

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Bazen söyleyecek tek bir kelime kalır geriye;

''ZAMAN''

..

Senin olmaktan ne zaman mı vazgectim ?

Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını,
Kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve Bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, Geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.
"BENCİL OLDUĞUN İÇİN VAZGEÇTİM!!"
Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

Geri ver kalbimi.

O beni yalanlarıyla besledi,sevgisiyle değil. Buz gibi yanlızlık koydu içkime.En başından beri! Sevgisizlikle suladı her gece.Sımsıcak dudakları aslında buz kesmişti,biliyordum.Zamanın gidişhatını bozmak istemiyordum.Geleceği görüyordum her ''seni seviyorum'' deyişinde,onsuz kalıcağımı görüyordum gözlerinde.En çok hissetmek istediğim eller gerekmediğinde değmedi elime , gerektiği zamanı boşversem bile..Aylarca iğneler batırdı kalbime.Küçük küçük delikler oluştu önce.Şimdi orası paramparça.Elimden geldiği kadar onun oldum , gittim ellerimle sonunu bile bile küçücük kalbimi avuçlarına sığdırdım.O ne yaptı ? O kalbi sonsuza dek saklayacağını söyleyip bir rafa koydu.Yerini bile hatırlamıyor şuanda.Çünkü değersiz,sadece kan pompalıyor.Onsuz öleceğimi bile bile kaybetti kalbimi.Keşke aldığında avuçlarının arasına istemiyorum , göze alamıyorum , Al götür ben onu parçalara bölecek kadar güçlüyüm deseydi.O zaman belki vazgecerdim sevmekten.Ama verdim en büyük aptallıkla sende onu öyle bir kaptın ki elimden , sımsıkı saklayacaksın sandım.Yanıldım;dün gibi,bugün gibi.Şimdi geri istiyorum onu!Geri ver kalbimi!Öpüşlerimi,sarılmalarımı!Hepsini geri ver!!Şimdi birtek beynimle başbaşa bırakıyorsun beni.Mantığım seni affedebilecek kadar duygusal değil.Git bul kalbimi gerektiğinde saklamayı bilemedin,şimdi git bul ve at.Çünkü senden sonra ne akla ihtiyacım kaldı,nede kalbe..

13 Temmuz 2010 Salı

...

İnsanları üzen başkaları değil,beklentileridir.Bunu anladım.

6 Temmuz 2010 Salı

BİZİ ÜZEN NEYSE BURDA BİTSİN !

4 Temmuz 2010 Pazar

Hassiktir.


Feci kıskandım.İlk defa bir dişiyi bir dişiden kıskandım.Çünkü bahsedilen 'dişi' benim konumuma geçmeye başlıyor. Ve çevremin ona 'ben' gibi davrandığını hissediyorum.Yada öyle davranıcaklarmıs gibi.Böyle sonra o kızı her konuda 5e katlayabileceğimi bildiğim için susuyorum.Ama sinir bozucu bişey.Yerime gecmek derken insanların beni onunla aynı keseye koyma potansiyeli olması.Yani öyle bir durum yok suanlık,ama ya olursa ? Emin olun bahsedilen bayan kırk takla atar benim asla yapamayacağım ev işlerini onu bunu yapar hop benim pabuç dama.Böyle konuştuguma bakmayın kafamda kuruyorum belkide.Mesela şunuda kuruyorum.Tarot baktırdım geçen,ben cesaret edemiyormuşum vazgecmeye ,karşımdakinin yalan söyleme huyu varmış,şu sıralar hayatında yokken beni öğrendiğimde cok üzücek seyler yapıyomuş filan , ondan diyorum ki ya şuan karşı cinsiyle aynı odada başbaşaysa.one night standler filan başladıysa.Şu tarot marot bunun kafasından cıkamıyorum.Bide bildiğimiz şeyleri bide onların ağzından duymak için baktırıyoruz -da bu sefer aklımda kaldı bu.Genelde bir kanıtım olmadan aklımda kurduklarım cıkmaz.Ama bir ipuçu varsa kesin doğrudur düşüncelerim.Herneyse.Bugün feci yoruldum.Yarında yorucu olucak.50lik 40 lık 30luk kadınlarında oldugu bi defileye cıkıyorum ya berbat bir durum.Hergün prova bi bok anlamıyorlar yürüyüşlerden karıştırıyorlar filan.Bide tasarımcı var tabi öyle yürümeyin , ooof sunu yapmayın havalarında.Ayakkabımın topuğunu kulağına sokmak burnundan cıkarmak filan istiyorum bazen.Bide provada tam yürürkende sacma sapan sürekli benim mesaj sesim gelio bende merak ettim kim diye düşündüm ihtimalleri kafamda şu şu söyle demiştir filan diyorum biranda topuğum parkeyi deldi düşüyodum.Onu geçtim mesajlarda benim telefonuma gelmemiş ayrıca.Önüme baksam iyi olabilirdi , bileğim hala acıyor.Biri bana feci beddua ediyor galiba bugünlerde ? Kim lan o!

3 Temmuz 2010 Cumartesi

yazmasam ölürdüm.

şuan neden mi nefret ediyorum ?

*Lanet klimanın açtığım an odayı bu gibi yapmasından,kapatıncada pişmemden.Ayarlanmıyo canım benim beni ayar etti.

*Yarın yanımda gezdirmem gereken mankenler olduğu için canımın cektiği makarnayı gidip yiyememem.

*telefonumun çalmaması.

*sürdüğüm ojelerin kırmızısının cart kırmızı olması ve yazarken gözümü alması.

*Dışardan gelen müzik sesleri.Dj kimse kafasına sıkmak istiyorum.

*Zorla güzellik yarışmasına sokulmam.

*Önüme baktığımda keyfimi kaçıracak derecede dağınık bir oda görmem.

*şuanda telefonumun çalması ve arayanın beklenen insan olmaması.

*Telefonu kapatmama ragmen bütün dikkatimin dağılması.

*Ve bu yazıyıda istekli başlayıp , isteksiz bitirmem.


Yok annem tıkandım , ilham perilerim tuvalet molasında heralde.


WHY SHOULD I TİDY MY ROOM WHEN THE WORLD'S IN SUCH A MESS ?

Black & White


Siyah beyaz kadınlar.Pembe,kırmızı,yeşil,mavi sandıklarımız siyah beyazmış buna içelim.Ama gülerek,biz artık gülüyoruz unuttun mu ? Daha fazla yıpranma ihtimalimiz yok cünkü gülüyoruz.Ağlanıcak halimize gülüyoruz belki.Ama en azından gülüyoruz.Çünkü biliyoruz , kimse biz olamaz. Ve bu yüzden kimse bizim kadar sevilemez. Kayıp bizim değil , çünkü sevemezde.. Ama yinede galip de değiliz, mağlup da.. Burasıda yokluk kokuyor,orasıda.

Error.

Hayatım patlak verdi.

2 Temmuz 2010 Cuma

Pink Poodle


Ulan ne romantik bir blog oldu bu.Hop başa sarıyorum o zaman.Hayatımın anları tam videoya çekip akıllı tv'ye yollamalık.Kız telefonuna tekme atıp tekneden denize düşürdü ya,üstelik parkta oynayan türbanlı taklidi yaparken.sonra elim kolum dolu merdivenlerden düşüyodum az daha. Köpeğim ağzımı yüzümü yalarken suratıma hapşurdu.Annem sarhoş gelip dondurmasını yatağıma düşürdü.Çocuk gibi azarladım kadını.Ayrıca hay bayılmaz olaydım yoğurt ve meyve yemekten bıktım artık.Annem sürekli odama yoğurtla karıştırılmış meyve getiriyo kusucammm. Ve sürekli tam odama geliyorum dolabın önüne geciyorum giyinicem camdan dışarı bi bakıyorum.Teyze ve bi amca oturmuşlar balkonlarına etrafa bakıyorlar.Hassiktir diyorum,ben sabah camı kapatmışmıydım giyinirken ? Bir dedenin hayallerindeki fantezileri süslemek istemem açıkcası.Yolda yürürken laf atanlarda cabası.Herif direk ''Buda 2 metre galiba,maşallah'' dedi ya. İyi tamam uzunuzda nedir bu kibarlık baylar.Git gide soğuyorum karşı cinsimden.Hepsi gözümde apaçi arkadaşım.Hepsi internette dolaşan komik resimlerden farksız gözümde.
Allaaaşkına bi silkelenin lan.Ha birde köpeğimi pembeye boyayıp tıntın parisin sokaklarında gezmek istiyorum ben,evet.

Be mine or make me yours ?


Geçmişi olmayan adam.Sen arkadasında durabilecek misin sözlerinin ? Değer verecek misin sözlerime ? İlk beni sonra kendini düşünebilecek misin ? Vazgeçebilecek misin benim için ? Hadi gidelim burdan dediğimde gelebilecek misin düşünmeden ? Uyuma dediğimde benim için uykusuz kalıp güneş doğana kadar konuşabilecek misin benimle ? Sıkıca sarılabilecek misin bırakmayacakmış gibi ? Kal diyebilecek misin ben giderken ? Benim sesimle gözlerini kapatıp,sesimle açabilecek misin ? Bırakma dediğimde asla bırakmıycak kadar sıkı tutabilecek misin ellerimi ? Gel dediğimde düşünmeden koşa koşa gelebilecek misin ? Zorlamadan sevebilecek misin beni ? Hata yapmadan yaşayabilecek misin ? Başını yastığa koyduğunda aklındaki tek insan yapabilecek misin beni ? Yalansız kurabilecek misin cümlelerini ? Hayır,yapamayacaksın...Bu yüzden hep uzaktan izlemekle kalıcaz birbirimizi.Sen bana bakacaksın , ben sana..

Ama birbirimizin kalbine erişemeyeceğiz,dudaklarımız bir daha asla değmeyecek birbirine..

Zamanla masalımız tozlu rafların en tenha köşesinde açılmadan durucak.Çünkü hakettiğimiz bu.

Kalmanı isterken GİT dedim.Seninde hak ettiğin bu..

Hatasız kul olmaz mı ?


Öyle halsizim ki. Ama evden cıkmalıyım , bu evde durdukca daha da kötü oluyorum.Tekneye gidicem ikinci ailem diyebiliceğim insanlar orda.Biraz içki içicem , biraz muhabbet edip kafa dağıtıcam. Evde durdukca içim içimi yiyor çünkü. Bizimkilerde bi tane açılışa gidiyor.Beni de çağırıyorlarda , ben gidemiyorum bu haldeyken kalabalık yerlere. Canım sıkkınken iştahım kesilir yemek yiyemem,fazla sigara içerim,şekerim çok düşük olur.Dünde gittik annemlerle dışarı.Bende giyindim bin tane fashion tv mankeni olucak orda varoş gibi gitmiyim diye.15 cm topukla ayakta dururken orda,msj attım bitane kaldırdım başımı gözlerim karardı filan.Hop gittim geldim.Ama sanki anestezi yemişim gibi ayılamıyorum.Ay bide ben utanırım öyle insan içinde böyle şeyler olmasından.Neyse bugünde o yüzden gitmiyorum.Fazla yorgun hissediyorum sanki 15 dk ayakta dursam pilim biticekmiş gibi.İşte böyle..O değilde hayat çok garip ya. Bi yüzünü öyle bir güldürüyo ki o an bitmesin diye herşeyini verebilicek halde oluyorsun.Yada öyle bi gammazlıyorki seni hemen bitsin diye herşeyini verebilicek halde oluyorsun.Kurduğun hayaller , yaptığın planlar filan.. Yazık oluyor yazık.. Herşeyi yaptıysan.İçin rahat olsun.. O,bu,şu ne yaptı deme..Herkesin hatası kendine,zamanla anlıyor insan zaten iyisini kötüsünü.



'' EVERYBODY'S GOTTA LEARN SOMETİME '' demek istiyorum o halde.

1 Temmuz 2010 Perşembe


'' What am i suppose to do when the best part of me was always you ? ''








Tell me quando ??


Bir şey için çok uğraşırsın.Canın yanar uğraştıkça,kanarsın.Yaralarına ragmen yine dahada aşındırırsın derini;aynen öyleyim işte.Uğraştıkça kendimi kandırıyorum,çabaladıkça boşa olduğunu anlıyorum.Boş çırpınışlar..Pes etmelimiyim yoksa buna daha ne kadar katlanabilirim diye dayanmalımıyım.Sanırım artık ihtiyacım olan tek şey evimin kapısından mutlulukla girmek.Öyle büyük bir saçmalıkki.Yatağımdan kalkıyorum gayet güzel başlıyorum güne.Bir anda bir kelimeyle bozuluyor bu.Evden mutlulukla,sorunsuz ve gülerek çıkıyorum,geldiğimde tam tersi.Buna daha ne kadar katlanabilir insan.Ne kadar mutsuz kalabilir mutlu olmak uğruna?Eğer gerçekten herşeyin değişiceğini ve o zaman mutlu olacağımı bilseydim,katlanırdım.. Ama elime birşey geçmeden yaralarımı daha fazla deşemem.

Uğruna çabaladıklarımız , kılını bile kıpırdatmıyorsa.Bugüne kadar yaptıklarımız yeter.Bari onların ileride hatırlayacakları birşeyler var..Ama bize bir hatıra bile bırakmıyorlar işte,sadece kabuk bağlamış yaraları..

Eğer yüzümüzü güldürmek için çabalamayacaklarsa,ağlatmadan gitsinler.

Eğer güldürebiliceklerse birşeylerden vazgeçip , bu sefer sadece mutluluktan aksın gözyaşları yastıklara..

Ya herşeyiyle , herzaman olsun yanında,yada kokusunu bile duyamıycağın kadar uzakta.

Çünkü öyleyken düştüğün kayalar daha yumuşak..