29 Haziran 2010 Salı

Romeo.. Neden romeosun sen ?


Hep böyle şiirler yazacağım,duygusal bir blogum olsun istedim.Ama ne yazık ki hep Shakespeare modunda takılamıyorum.Öyle olduğum nadir anlarda var tabi mesela; duygularım içimde dans ediyormuş gibi oldugunda , sevgim ağzımdan taşacak yer bulamadığında , ağlamaktan gözlerim şiştiğinde filan.Her dakikada öyle olunmazki zaten.Düşünsenize sevgiliyle kokoreç yiyorsunuz , komik birşey oluyor ve ''yerim seni'' demek yerine '' Savaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye senin güzelliğinin ganimeti yüzünden;gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye , gönlüm ister ...'' diye girişiriyorsun.Olmuyor,komik oluyor işte.İsanın içinde Romeo yaşamıyor ki Ama elimden geldiğinde dışa vuruyorum duygularımı , dile döküyorum. Ama karşımdakinin dökmesi daha da özel birşey.Kadınız biz duymak isteriz kanıtlasanızda , kulaklarımızla duymak isteriz.Ama ben bu konuda çok şanslı hissediyorum kendimi.Hem duyabilmek , hem söylebilmek güzel şey.Çekinmeden..Zaten bi ilişkide ''Acaba?'' sorusu varsa ve hala açık olmuyorsan daha flört aşamasından çıkamamışsınız demektir.O Yüzden açık olun.O an ondan nefret mi ediyorsun söyle,deli gibi aşık mısın.Söyle ama abartmadan,bilirsin erkektir :)) Neyse ama şunuda unutmayalım ki , her kadının kavgada ''Senden nefret ediyorum'' demesine , erkeklerinde her ilişkide ''Sen farklısın.'' demesine inanmıycaksın.Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.


Hadi ben kaçar sabahın dördünde pizza yapıcam.

Offf Hayat çok zor :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder